Burdur Mürseller köylüleri biyokütle santraline karşı mücadeleden vazgeçmiyor
Burdur Mürseller Köyü sakinlerinin biyokütle enerji santraline karşı mücadelesi sürüyor. ÇED gerekli değildir kararına karşı dava geç açıldı diye reddedilirken köylüler CİMER’e toplu dilekçe verecek.

Fotoğraf: Mürseller Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
Özer Akdemir
[email protected]
Burdur İlinin Karamanlı İlçesi Mürseller Köyü yakınlarında yapılmak istenen biyokütle enerji santraline karşı köylülerin mücadelesi sürüyor. Köy evlerine 370 metre yakınında yapılmak istenen Biyokütle enerji santraline verilen “ÇED gerekli değildir” kararına karşı açmak istedikleri dava zamanında açılmadığı gerekçesi ile reddedilen köylüler toplu olarak CİMER’e dilekçe vermeye hazırlanıyor. Köylüler ayrıca santralin halk sağlığına olumsuz etkileri olacağı endişesi ile Dünya Sağlık Örgütü’ne de gideceklerini dile getiriyorlar.
Köylüler projeyi tesadüfen öğrendi
CETA Enerji Sanayi Ticaret Anonim Şirketi tarafından Mürseller köylünün çayır ve mera alanı olarak kullandığı alanda yapılmak istenen Biyokütle enerji santraline Burdur Valiliği tarafından 29.07.2024 tarihinde ÇED Gerekli değildir kararı verildi. Bu durumu ancak 7 ay sonra başka bir dava için gittikleri adliyede öğrenen köylülerden Veli Ercan, “ÇED sürecinin kamuoyunun bilgisi dışında yürütüldüğü, Usulüne uygun muhtarlıkta ilan yapılmaması nedeniyle köy halkı ve yörede taşınmazı bulunan kişilerin bilgi sahibi olamadığı”nı belirterek dava açtı. Ercan’ın avukatı dava dilekçesinde proje alanının Mürseller Köyü köy yerleşimi içerisinde kaldığını belirterek, projenin bölgenin doğal dokusunu bozacak nitelikte olduğu, Anayasa’nın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını düzenleyen maddesine aykırı olduğu, gibi gerekçeler ileri sürdü.
Fotoğraf: Mürseller Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
“Şiddetli kurallık bölgesiyiz, kıt olan su kaynaklarımızı da kurutur”
Kurulacak santralin TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasının verdiği rapora göre; her 1 megavat/saat elektrik üretimi için kömürlü termik santrallerden yüzde 150 daha fazla azot oksit, yüzde 600 daha fazla uçucu organik bileşenler, yüzde 190 daha fazla partikül madde ve yüzde 125 daha fazla karbonmonoksit yaydığının tespit edildiğine dikkat çekilen dilekçede, karbon salımı, su kullanımı, su kirliliğine yol açma potansiyeli, partikül madde kirliliğine yol açması gibi birçok olumsuz özelliği bulunduğunun altı çizildi. Bölgenin MTA Genel Müdürlüğünce “şiddeti kuraklık bölgesi” ilan edildiğine dikkat çekilen dilekçede “kullanılacak her bir m3 suyun dahi çok net bir şekilde hesaplanması gerekmektedir. Her ne kadar günlük 8m3 gibi bir kullanım olacağı belirtilse de bu kullanıma dair bir sayacın olmadığı unutulmamalıdır. Ayrıca su kaynakları açısından tek tehlike suyun azalması değil kirlenmesi halinde halk sağlığı açısından yaratacağı sorunlardır” denildi.
Katran Ardıcı, Karaçam, Sedir ağaçları önemsiz mi?
Proje Tanıtım Dosyası’nda (PTD) Flora, Fauna açısından verilen bilgilerin yetersiz olduğunun belirtildiği dilekçede alanın endemizm açısından değersiz gibi gösterilmek istendiği, oysa en değerli orman ağaçlarından biri olan Katran Ardıcı ve Karaçam, Sedir ağaçları bölgede bulunduğu ifade edildi. Yöre halkından alınan bilgilere göre bu alanda eskilerden mezarların hatta çocuk mezarlarının bulunduğu bilgisinin bulunduğu yakın çevrede Tümülüs bulgusu olduğunun da belirtildiği dilekçede alana sadece 250 metre mesafede çok yakın su deposu bulunduğunun altı çizildi.
Fotoğraf: Mürseller Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
Mahkeme davayı ‘süresi geçti’ diye reddetti
Dilekçedeki önemli iddialara ve ÇED Gerekli değildir kararının aylar sonra, tesadüfen öğrenildiği bilgisine rağmen mahkeme davayı süresi içinde açılmadığı gerekçesi ile reddetti. Biyokütle tesisine karşı mart ayının sonunda kitlesel bir eylem yapan köylüler ise tesisi köye kurdurmamak için mücadeleye devam edeceklerini dile getiriyorlar. Buradaki eylemde konuşan Mürseller Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Barış Serttaş tesisle ilgili hiç kimsenin kendilerine bir şey sormadığını ve rızalarının alınmadığını belirterek “Burası bizim evimiz. Biz bu köyde sağlıklı yaşamak, temiz gıdamızı üretmek, çocuklarımızın geleceğini güvence altına almak istiyoruz. Bu topraklar bizim geçmişimiz, bugünümüz ve yarınımız. Köyümüzün, doğamızın, sağlığımızın hiçe sayıldığı bir karar çıkarsa bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz" demişti.
Biyokütle enerji santrali nedir?
Proje tanıtım dosyasına göre 10 MWe/10.5MWm/37 MWt kurulu gücü olması planlanan biyokütle tesisinde yılda toplam 75.000.000 kwh elektrik enerjisi üretilecek. Projenin ömrünün 25 yıl olacağı öngörülüyor. Biyokütle enerjisi, ağaç ve ormancılık artıkları, tarımsal ve tarım amaçlı üretilen bitkiler, endüstriyel ya da belediye atık ürünleri gibi ısı ve enerjiye dönüşebilen bitkilerden elde edilen atıkların yakılması sonucu elde edilmesi anlamına geliyor. PTD’de kurulacak tesiste yakacak odun, kesim artıkları ve kökleri ile bahçe atığı olan ve kereste sektöründe değerlendirilemeyen ağaç kökleri (çam, kızıl ağaç, kavak vb.), meyve ağaçlarının (elma vb.) ince dalları, kesim ve budama artıkları tesis bünyesinde yakılarak elektrik enerjisi üretileceği dile getiriliyor.
Evrensel'i Takip Et